Dilbilimin Tanımı ve Genel Alt Dalları

DİLBİLİMİN TANIMI VE GENEL ALT DALLARI

(Evrim Özcan)



Giriş:

Dilbilim genel olarak, sözdizimi, ses bilgisi, anlambilim, biçimbilim ve daha birçoğu gibi çeşitli alanları kapsayan, dili ve yapısını bilimsel yönden ele alan profesyonel, bilimsel bir alandır. İnsan iletişiminin karmaşıklığını araştırıp, dünya çapında konuşulan dillerin goblenini oluşturan karmaşık iplikleri çözer gibidir. Bu yazıda, dilbilim alanında bir yolculuğa çıkmak, temel dallarını göstermek ve iletişimimizi biçimlendiren büyüleyici unsurlara ışık tutmak niyetindeyim.

 

Dilbilimin Özü:

Dilbilim, özünde dil hakkındaki şu temel soruları yanıtlamaya çalışmaktadır: Konuşma seslerini nasıl üretir ve algılarız? Tümceleri nasıl kurar ve anlamı nasıl iletiriz? Diller arasındaki ortaklıklar ve ayrımlar nelerdir? Belirttiğimiz üzere bunlar dilbilimcilerin ve dilbilim ile ilgilenenlerin temel başlangıç noktalarıdır. Onları tüm iletişim biçimlerini yöneten temel ilkeleri ortaya çıkarmaya bu sorular yönlendirmiştir.

 

Dilbilim Başlıca Dalları:

               Şimdi sizlerle Dilbilimin temel alt alanlarını ve ne ile ilgilendiklerini kısa ve öz bir biçimde paylaşacağım. Ama öncesinde konumuzla ilintili olmasından ötürü Türkçeleştirilmenin önemi üzerine birkaç söz etmek istiyorum izninizle.

               Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde 12 Temmuz 1932 tarihinde başlatılan ve Türkçenin yabancı kökenli sözcüklerden arındırılmasını ana amaç edinen Türk Dil Devrimi aracılığıyla, başta yazım ve bilim alanında terimsel yeniliklere gidilmiştir. Bu yenilikler yalnızca biz halkın söz konusu alanlardaki yabancılığını kırmakla, halkın bu alanları anlayıp, benimseyip, ilgi duymasının önünü açmakla kalmamış; Türkçenin uluslararası alandaki saygınlığını da artırmıştır. Yazım alanında Osmanlı dönemindeki Arap ve Fars edebiyatlarının etkisiyle yozlaşmış yazım biçimimizin daha halkçı, daha öz kültürüne yakın bir hedefe yönelmesine ortam oluşturmuştur.

               Bilimsel alandaki önemi de kuşkusuz yazım alanındaki kadar önemli ve göz ardı edilemezdir. Ama uzun uzun konuşup konudan sapmak istemem bu yüzden size bu alanda Nadiye Sarıtosun’un “Türkiye Türkçesinde Bilim Dili ve Terim Sorunu” adlı yazısını okumanızı önermekle yetineceğim ve Dilbilim alanlarını sıralamaya geçeceğim.

 

1. Ses Bilgisi (Fonetik) ve Sesbilim (Fonoloji):

Ses Bilgisi dendiğinde aklımıza gelen alan, konuşma seslerinin fiziksel özellikleriyle ilgilenir, söylenişlerini, yankılanım özelliklerini ve işitsel algısını inceler. Bunun yanı sıra Sesbilim ise bu seslerin belirli bir dilin ses düzeni içinde nasıl işlendiğine odaklanmaktadır.

 

2. Biçimbilim (Morfoloji):

Biçimbilim, “biçimbirim” (morfem) adı verilen ve en küçük anlam birimleri de dahil olmak üzere sözcüklerin yapısını araştırmakla yükümlüdür. Ekleme (önek veya sonek ekleme), birleştirme ve çekim gibi süreçleri inceler.

 

3. Sözdizimi:

Sözdizimi, tümceleri ve tümcelerin yapısını incelemektedir. Sözcük sıralamasını, tümce oluşumunu ve değişik konuşma bölümleri arasındaki ilişkileri yöneten kuralları incelemekten sorumludur.

 

4. Anlambilim (Semantik):

Anlambilim dildeki anlam ile ilgilenir. Anlam ve gönderme, sözcüksel belirsizlik ve mecazi dil gibi kavramları göz önünde bulundurarak sözcüklerin ve tümcelerin anlamı nasıl ilettiğini inceler.

 

5. Edimbilim (Pragmatik):

Edimbilim, dilin bağlam içinde kullanımına odaklanır. Konuşmacıların belirli iletişimsel hedeflere ulaşmak için dili nasıl kullandıklarını, anıştırma, söz edimleri ve konuşma imaları gibi etmenleri inceler.

 

6. Toplumsal dilbilim:

Toplumsal dilbilim, dil ve toplumun nasıl etkileşime girdiğini inceler. Dil çeşitliliğini, lehçeleri, dil tutumlarını, iki dilliliği ve toplumsal etmenlerin dil kullanımı üzerindeki etkisini araştırır.

 

7. Psikodilbilim:

Psikodilbilim, dili anlama, üretme ve edinme ile ilgili bilişsel süreçleri incelemektedir. Beynin dili nasıl işlediğini ve bireylerin dilleri nasıl öğrendiğini araştırır.

 

8. Tarihsel Dilbilim:

Tarihsel dilbilim, temel olarak dillerin zaman içindeki evriminin izini sürer ve diller arasındaki ilişkileri ortaya çıkarır. Ayrıca ata dilleri yeniden yapılandırır ve dil değişimini incelemek gibi görevler de üstlenir.

 

Dillerin Evrenselliği ve Çeşitliliği:

        Diller yüzeysel olarak bakıldığında çok ayrı gözükseler de dilbilimciler diller arasında kuşkuya yer bırakmayacak düzeyde kesin ortaklıklar ortaya çıkarmışlardır. (Bknz: Osman Nedim Tuna, Sümer ve Türk Dillerinin Tarihi İlgisi ile Türk Dilinin Yaşı Meselesi, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1990.)

        Tüm diller sesler, sözcükleri ve dil bilgisinden oluşan düzenli bir yapı sergiler. Ayrıca, dilsel özyineleme kavramı -bir tümcenin başka bir tümce içine yerleştirilmesi durumu- evrensel olan dilsel özelliklere bir başka örnek olarak görülebilir.

        Ancak, diller aynı zamanda inanılmaz bir çeşitlilik sergiler. Mandarin Çincesi gibi tonal dillerden Fince 'deki ad çekimi gibi durumlara kadar, dillerin anlamını kodlama yolları büyük ölçüde değişebilir. Dilbilimciler, tarihsel ve kalıtsal ilişkilerinin izini sürmek için dilleri İngilizce, İspanyolca ve Hintçeyi içeren Hint-Avrupa ailesi; Türk Dilleri, Korece, Japonca ve hatta Finceyi içeren Ural-Altay ailesi gibi dil ailelerine ayırırlar. 

 

Avram Noam Chomsky (Doğum: 7 Aralık 1928)


Chomsky ve Çağdaş Dilbilimin Etkisi:

        Noam Chomsky'den söz etmeden hiçbir dilbilim yazısını tamamlamış sayılmayız. Tüm diller tarafından paylaşılan bir dizi temel ilke olan evrensel dilbilim kavramı da içinde olmak üzere çığır açan kuramları ile alanda devrim yaratmıştır Bay Chomsky. Çalışmaları, biçimsel dilbilgisi çerçevelerinin geliştirilmesinin ve dil ediniminin altında yatan doğuştan gelen bilişsel yapıların araştırılmasının önünü açmış, Dilbilim alanında çok değerli çalışmalara imza atmıştır.

 

Kapanış:

        Dilbilim, insan dilinin gizemlerini çözen, nasıl iletişim kurduğumuzdan tutun, düşündüğümüze ve dünyayı nasıl algıladığımıza dek ışık tutan büyüleyici bir alandır. Çeşitli dalları, dil yapısı, evrimi ve kullanımının incelikleri üzerine kapsamlı bir anlayış oluşturmak için iş birliği yapmaktadır. Günümüzde de etkin olarak Dünyanın dört bir yanında konuşulan dillerin zengin dokusunu ortaya çıkarmaya devam ederken, dilbilim insan ifadesinin özünü açığa çıkarmak için vazgeçilmez bir araç olmayı sürdürmektedir.

Yorumlar